Değmez dediğin insan, kalbinin her kıvrımına değer ya; hayatın en falsolu küfürlerinden biridir bu aslında..!

Agustos Pembe 90 Image Banner 468 x 60

24 Aralık 2012

aşk mesajları


Düşlerimde ellerini tutmaktan öte bir şey istemiyorum senden. Karanlıklarıma bir demet güneşimle gel… Gecenin "sen"siz yarısında uyumaktansa, kollarım arasında kıvrılıp bir çocuk gibi gülümsemeni istiyorum. Yüreğine yüreğimle dokunmak,ılık nefesinden düşüp gülüşlerine tutunmak istiyorum; sadece gözlerinde demlenmiş umutlarla gel...!

Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden.  Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak...

Kaç kez "Sen." deyip de sonunu getiremediğim cümleler kurdum. Hiçbir
cümleye siğamayacak kadar uzun ve hiç bir kelimenin ifade edemeyeceği
kadar derinsin. Hiçbir sözcük içermiyor sendeki anlamı yada ne bileyim
tek kelimelik binlerce anlam yüklüsün. İçimdeki bunca lisana rağmen dile getiremiyorum seni...Ama sunu biliyorum ki; bana dair ne varsa hepsi sensin...

Eğer İçimi Dökebilseydim Lisanı Hal İle, Kıyama Kalkardı Bu Şehir Ey Yâr..!

Bir Sözün Varsa Dilden Yüreğe Hiç Susma... Görmen Gerekiyorsa Git Yanına... Okşaman Gereken Bir Yürek Varsa Esirgeme Elini...  Hayat Çok Zalim...  An Gelir; Elini, Gözünü, Yolunu,  Yüreğini Alır Senden... O Zaman İstesende Dokunamaz, Göremez, Gidemez, Söyleyemez Olursun..!

Sensizlik ateşlerimi Kutuplar'a sürdüğüm ve kendime yandığım o "düş" nöbetlerindeki özgür zamanlar. Nerde ! Oysa yaşamak vardı göğün erişilmezliğini.
Her attığım adımda biraz daha geri gitmek. Her intiharda yeniden dirilmek.
Ölümümü diriltmek istiyorum yokluğunla. Kendimi diriltecek kadar ölü, seni ölümüne sevecek kadar deliyim ben...

Hangi yaram Yâr'dan hediye değil ki bana...
Hangi Yâr "Yaradan" kadar yakın ki bana...
Acı, zulüm, dert hepsi gelir Yâr'dan...
Yaralarimi saran ise bir tek Yaradan...

Ezberimsin. evvelim , ezelim ve ebedimsin...Sebebim, nefesim ve ahirim..Sen, çaresizliğin ayak ucunda demlenen yüreğime armağan edilen sonsuzluk hediyesi..Sen, göğsümde taşıdığım eşsiz paye... Sen benim acıya dayanma gücüm, sen benim yüreğime işlenmiş sabrımsın...

Güzellik bir,  güzel bir, sevgili bir, söz bir. Ruh bir, beden bir, sevgili bir, söz bir... Hüzünlü gönlün sevdiği bir, ateşli ah bir; aşk ve din mülkü bir, sevgili bir, söz bir...
Aşkım ve bıkkınlığım bir, hastalığım ve iyiliğim bir; kovulmam ve kınanmam bir, sevgili bir, söz bir...

Dil kalbin aynası derler. Çöl ve kum misali. Dalgalanıyor kalbim, dağılıyor kelimelerim. Dilim suskun. Yüreğim seni bana getirmeyen yollara küskün. Ey benim canım!.. Ey benim ay yüzlü sevdiğim..! Senden gelen bela bana candan tatlıdır. Bu yüzden ben, tatlı canı bıraktım. Varsın senin için yansın, yakılsın...

Bir ürkek hâldeyim, ne sedâm duyulur, ne az olur sesim.. Araftayım, susuz; ne serabım serab, ne ab-ı içtiğim.. Bir bilinmez hâldeyim; ne bildiğim yalan, ne gerçek bildiğim...

Sensizlikten biçtiğim yalnızlık kumaşını yamıyorum yüreğime. Bu yalnızlık nereye götürür beni daha kaç nefes aldırır sensiz böyle.
Halbuki ruhumla hissetmek istemiştim seni cümle cümle. Tüm satırlarda sana varmak istemişti her kelime. Menzilimi sana ayarlamıştı bu yürek vurgusu. Artık yürek yanılgıları da mı beni buldu? Aklımı kalbime mukayyet eyle! Şifa niyetine değil aşk niyetine gel kapıma!

Diyorlαr ki "eskiden böyle değildin αrtık içine kαpαndın." Dedim ki: "İçindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yαpsın"

Ben seni dünyanın bütün alfabeleriyle gönlüme yazmış, Gözlerindeki derinliği ruhuma çizmiş, Yokluğundaki serinliği gözlerime süzmüş, Söyleyemediklerimi boğazıma dizmişim... O kadar çok ki söyleyemediğim... Boğazım düğüm düğüm Dokun.. Belki ağlarım...

Her yalnız kalışımda, gece bana, ben geceye yoldaşlık eder; gece kelimelerimi hırpalar, kelime kelime kelimesizliğe düşürür beni. Aklıma gözlerin düşer, susarak çağırırım seni ben. Hasretle, aşkla ben iyi olurum.
Sen kendine iyi bak...
Kır kalemini! razıyım yüreğinin müebbetine,
Şen şakrak sesin zaten ruhumu büyüledi...
Tiryakisi oldum, nasıl doyarım muhabbetine?
Göğsümdeki nefesin bile sanki, bana şarkılar söyledi...

Zamanı eskittik heveslerimiz uğrunda.
Değmedi ne takvime, ne akrebe, ne yelkovana...
Yaşandı bitti demek ölesiye zorken,
Yaşadık ve bittik.
Yüreklerimizse;
Yara/Yama!
Z/amansızdık!
Z/amansızdı sevda!
Gözümüzün değdiği her yer göz/den yaşlı.
Bir de soğuk ki hava, sorma.
Üşüdüğümü unutacak kadar yanıyor canım yokluğuna.
Hangi heceme gelirsin,
Söyle o dilden konuşayım.
Beni an/la...
Benli anlarda......

Olsada elinde en büyük kudret, verirken titreyen elden istemem... insana yakışan sözünü bilmek... sözünü tutmayan yari istemem..!


Tarifsiz bir hisle sevmek istiyorum seni.
Tatlı ekşi ya da tuzlu değil bilmediğim bir tatla bir duyguyla.
Öyle bir meyvenin tadını alır bir kitabın adını okur gibi değil; bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi, anlatamadığın ama bırakmak istemediğin bitmesini istemediğin bir hisle..
Canım yalnızca sevmek istiyor seni..!

"Seni seviyorum" ağır cümledir.
Herkese söylenmez.
Bazen yıllarca aranır,
bazen yıllarca beklenir o bir çift söz için.
Herkes söyleyemez.
Dili yakar, dudağı yakar,
bedeni kavurur, lime lime eder.
Velhâsıl yürekli işidir.
Bir ömür pahasına bir defa söylenir..

Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayaksın!


Ben seni severim aslındada düzenim bozulur diye korkuyorum
Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık Küsmesi,barışması,ayılması,bay
ılması
Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
Hepsi ağzıma sıçtı...



İnsan arar...
Bazen bulur, bazen buldum zanneder,
Bazen buldum zannetmişken bir imtihanla kaybediverir.
Aradığını bazen bir çift gözün derûnunda bulur,
Bazen kaybeder kendisini insan,
Bir çift gözbebeğinin ta içinde bulur..!

Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen... Sahi nedir sevmek; Bi muma ateş olmak mı,Yoksa yanan ateşe dokunmak mı...


MEVLANA der ki; "Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret. Yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma, kalbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset. Işıklar sönmüşse ve karanlıksa ona da aldırma, ay ışığını seyret. SABRET... Sabret ki herşey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki herşey gönlünce olsun"...


Bir güzellik yap kendine! Sadece sahip olduklarını düşün !! Olamadikların üzülsün senin olamadıklarına... Keşkeleri hiç düşünme..! Mutlu ol seçimlerinle Bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine.. Her yeni günü senin günün ilan et ve şımart kendini,olabildiğince..! Bırak dünler üzülsün seçilmediğine.... Kalbinde daha da büyüt sevgisini sevdiklerinin..! Bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye..!


Hadi düş düşlerime, tutmayana ”aşk” olsun..!








0 Comments: