Değmez dediğin insan, kalbinin her kıvrımına değer ya; hayatın en falsolu küfürlerinden biridir bu aslında..!

Agustos Pembe 90 Image Banner 468 x 60

2 Ağustos 2007

Aglamadan okuyun olur mu?

> Selma, 6 çocuklu bir ailenin dördüncü çocuguydu, bana geldiginde 8

> yasindaydi. Selma'nin onu psikolojik olarak susmaya iten, seçici

> konusmazlik dedigimiz sürece getiren olaylar bes yasindayken baslamisti.

>

> Selma, bes kardesi, anne ve babasiyla kendi alinde normal bi yasam

>sürerken

> bir gün annesi hastalaniyor. O dönemlerde bes yaslarinda. Kendisinden

>büyük

> iki abla, bir agabey ve kendisinden küçük iki kardes daha var..

>

> Küçük kardesin yeni dogdugu dönemde anne ciddi saglik sorunlariyla

> karsilasiyor. Uzun süre tedavi görüyor. Yogun ugrasilara ragmen

> iyilesmiyor. Hastane ortamindan evine gidip son günlerini evinde huzur

> içinde yasasin diye doktorlar tarafindan eve gönderiliyor.

>

> Birkaç ay evde babaanne , hala ve benzeri yakin akrabalarin

> yardimiyla yasatiliyor. Birgün hayata gözlerini kapatiyor. Anneye en

> fazla ihtiyaç duyulan dönemde anne, Selma'nin hayatindan çikip gidiyor.

>

> Aradan 1,5 yil geçiyor. Kendi hallerinde bir sekilde yasamaya

>alisiyorlar.

> Büyük kizlar evde yemek yapip, en küçük çocuklara annelik yaparken,

>Selma

> babasiyla birlikte dükkanda çalisiyor.

>

> Dükkanlari evin hemen alt katinda oldugu için baba endise duymadan is

> hayatina devam ediyor. Çocuklarini kimseye muhtac etmeden yük etmeden

>idare

> ediyor.

>

> Bir gün ablalar ve agabey, kardeslerini alarak yakin akrabalarina

> gidiyorlar. Selma babasinin yanindan ayrilmiyor. Çok israr ediyorlar

> istemedigi için gitmiyor. Babasi da gitmemesine ses çikarmiyor.

>

> Ögleden sonra baba kiz dükkani temizlemeye basliyorlar. Selma

> babasinin istedigi gibi her yeri bi güzel temizleyip süpürüyor. Daha

> sonra radyoyu açiyor. Müzik dinlemeye basliyor. Ancak disardan gelen

> sesler nedeniyle müzigi duyamadigi için, sesini iyice açiyor. Babasi

> da basinin agridigini söyleyerek müzigin sesini kismasini istiyor.

>

> Selma, babasinin söyledigini duymamis gibi yapiyor. Hani çocuklar

>siklikla

> yaparlar ya..

>

> Bir süre sonra babasi, basinin çok agridigini söylüyor. Yüzü

> asiliyor. Selma, gidip gelip babayi kontrol ediyor bas agrisi geçti

> mi diye. Babasi bas agrisina dayanamayarak eve ilaç almaya çikiyor.

> Sicaktan bunaldigini, kendini kötü hissettigini söylüyor. Dükkana

> dikkat etmesini hemen bi agri kesici alip gelecegini de ekliyor.

>

> Eve çikiyor. Aradan epey zaman geçmesine ragmen baba yok. Bekliyor

> baba yok. Merak edip yukariya babasina bakmaya çikiyor.

>

> Eve giriyor. Babasina sesleniyor. Cevap yok. Tam oturma odasina

>giriyor ki

> babasi o anda Selmanin gözleri önünde kalp krizi geçirmeye basliyor.

>Selma

> babasinin çirpinmalarina, yerde yuvarlanmalarina, haliyi

> tirmalamasina...vs.

> sahit oluyor. Babasi son nefesini verip yerde cansiz yatarken ,

>uyandirmaya

> çalisiyor.

>

> Babasi uyanmiyor....

>

> Camdan asagi dogru bagirmaya basliyor:

> "Imdat.. Babama bisey oldu... Yardim edin!.."

>

> kisa süre içinde ev mahalle halkiyla doluyor...

>

> cenaze islemleri bitince 1,5 yil önce anneleri ölen bu alti kardesin

> ne olacagi tartismasi basliyor.. kimi "yanimiza alalim" , kimi

> "yuvaya verelim", kimi de "hepsine birden nsil bakacagiz" diyor. En

> sonunda akrabalar aralarinda anlasiyorlar."herbirimiz birisini

> alalim." Böylece çocuklar yurtlarda perisan olmaz, arada sirada da

> olsa birbirlerini görürler. Diye düsünüyorlar.

>

> Selma' yi çok sevdigi halasi aliyor. Iki yildir Selma yanlarinda ve

> hiç konusmuyor.

>

> Duyduklarim beni çok etkilemisti. Daha önce gidilen uzmanlarin

> isimleri beni endiselendirmisti. Bir yandan da bir seyler yapabilirim

> belki diye düsünmeden edemiyordum. Hikayesinden çok etkilendigim bu

> kizi merakla bekliyordum. Halasi olan biteni tek tek anlatti.

>

> "Gelinimiz ve agabeyimin ölümünden sonra bende Selmayi aldim, ama onu

>bir

> türlü mutlu edemedik. Iki yildir yüzü hiç gülmüyor. Kendiliginden hiç

>bir

> sey yapmiyor. Sadece konusmasa neyse ama sanki kurulmus bir robot

> gibi.örnegin sofraya oturup yemek yiyecegiz .." Hadi Selma sofraya otur!"

> diyoruz oturuyor. Hadi Selma artik kalkabilirsin demeden kalkmiyor.

> Önceleri aldirmadik. Baktik olmadi karsimiza aldik uzun uzun konustuk

> anlattik. Ona evimizin bi kizi oldugunu, evdeki herkes kadar her seye

>hakki

> oldugunu... hiçbirisi fayda etmedi. Zamanla öfkelenip inadini kirmak

>için

> bazi taktikler uygulamaya basladik. Sofra hazir olunca gel otur

>demedik, aç

> kaldigi günler oldu. Yada artik kalkabilirsin demedik saatlerce

>sofrada

> oturdu. Hadi artik uyu demedik , sabaha kadar koltukta öyle oturdu.

> Vicdanin yoksa söyleme..."

>

> Onunla yaptigim ilk seans dün gibi aklimda. Hal hareketleri

> dinlemiyormus gibi ama tüm alicilarini bana cevirdigini hissettigim

tavirlari.

>

> - Biliyormusun ben seni çok sevdim

> - .....

> - Vallahi çok ciddiyim, çok sevdim.

> - ....

> - Ne güzel hiç konusmuyorsun, diger çocuklar gibi kafami

> sisirmiyorsun .

>

> Gözlerimin içine bakip gülümsemesini saklamak ister gibi dudaklarini

> isirarak basini salladi.

> - Biliyormusun bazen çocuklarin hayatlarinda bazi seyler yolunda

>gitmiyor,

> benim isimse bunlari yoluna koymak. Beni dinledigini biliyorum .

>hatta

> benimle konustugunu bile hissediyorum. Çocuklar benden yardim

>isterler,

> bende onara yardim ederim. Bu hep böyle oldu.

> - ......

> - Ama su an isler degisti. Sana yardim etmeyi ben istiyorum. Eger

>bana

> yardim edersen , izin verirsen seni susturan seyin ne oldugunu bulurum.

> Gerçekten... inan bana...izin verirmisin?

>

> Basini salladi!

> Evet basini salladi!

> - Elimde bazi resimler var, o resimleri cocuklara gösteriyorum

>onlarda bana

> resimlerle ilgili hikayeler anlatiyorlar. Onlar bana hikaye anlatinca

>bende

> onlarin mutlu olmasini sagliyorum. Yani bütün sir hikayede. .....

>Biliyorum

> sen konusmuyorsun. Ama hikaye anlatmak istersen, konustugunu kimseye

> söylemem. Bu ikimizin sirri olur. Anlastik mi?

>

> Bir süre düsündü. Basini saga sola salladi. Evetle hayir arasinda

> gidip geliyordu. Birden evet anlamina gelecek sekilde basini salladi.

>

> Karsimdaydi... ben ona resimler gösteriyordum oda bana hikayeler

> anlatiyordu.

> Isimiz bittiginde ona çok tesekür ettim. Anlattiklarini analiz etmeye

>bile

> gerek yoktu. O kadar saf, o kadar temiz, o kadar kendi hikayesini

> anlatmisti ki...

>

> Selma!nin bilinçalti karmakarisikti. Iste Selma'nin analizden

> geçmesine bile gerek birakmayan, halasini dinlerken gözyaslarina

> bogan, beni analiz yaparken hiçkiriklara bogan hikayesi...

>

> " Bir varmis bir yokmus, bir zamanlar bir ülke varmis. Bu ülkede anne

> basiyla yasayan çok mutlu çocuklar varmis. Çocuklar kardes kardes hep

> oynarlarmis, anne babalari onlara hiç kizmazlarmis.

>

> Bir gün bu çocuklarin annesi hastalanmis. Çocuklar çok üzülmüs. Ama

>kimse

> çocuklarin üzüldügünü anlamamis. Anneyi hep hastaneye götürmüsler.

>Ilaçlar

> vermisler.hemde aci aci ilaçlar. Anne, sirf çocuklarini yalniz

>birakmamak

> için içmis bütün o aci ilaçlari. Çocuklara hep annelerinin

>iyilesecegi

> söylenmis. Bir gün anneyi eve getirmisler. Çocuklar anne geldi diye

>çok

> mutlu olmuslar.

>

> Anne hep yatakta yatmaya baslamis.artik cocuklarina yemekler

> yapmiyormus. Çocuklar çok üzülmüsler. Annlerinin yaninda oyunlar

> oynamaya baslamislar. Annalerinin yaninda niye oynuyorlarmis

> biliyormusun ? Anneleri eglensin diye. Ama babaanneleri hep

> kiziyormus onlara. Gürültü yapip

durmayin.

> Anneniz zaten sizin yüzünüzden hastalandi diye.çocuklar çok

> yaramazlik yapti diye anne hastalanmis meger. Çocuklar da anne

> iyilessin diye onu eglendirmek istiyorlarmis ama kimse

> anlamiyormus.herkes çocuklarini azarlayinca anneleri de cok üzülüyormus..

>

> Birgün anne ölmüs. Herkes aglamis. Çocuklar annenin neden öldügünü

>anlamis.

> Yaramazlik yaptilar diye.

>

> Çocuklar evde babalariyla yasamaya baslamislar. Bir gün anane gelip

>yemek

> yaparken, çocuklar gürültü yapmislar. Anneanne onlara kizmis" kizim

>sizin

> yüzünüzden hasta oldu. Hiç annenizin sözünü dinlemediniz hasta

>ettiniz

> kizimi. Sizin yüzünüzden de öldü. Sözümü dinlemeyip gürültü yapar,

>çok

> konusursaniz beni de öldürüp ortada kalacaksiniz. Kim bakacak size?"

>demis.

>

>

> Bir gün Selma , babasiyla dükkanda oturuyormus. Ablalari kardesleri

> amcalarina gitmisler.selma babasinin yanindan ayrilmak istememis. Hiç

> gürültü yapmadan hep babasina yardim ediyormus. Anneleri çocuklar

>evde

> yokken hastalanmis ya. Babasi yalniz kalir hastalanir diye yalniz

>birakmak

> istemiyormus. Babalari çocuklarini hiç kizmiyormus zaten. Gürültü

> yaptiklarinda bile..

>

> Selma dükkanda babasin ayardim etmis, her yeri mis gibi yapmis.

> Elleri de acimis biraz. Radyoyu açmis. Babasinin basi agrimis. Kizim

> kapat sunun sesini demis. Selma duymus ama duymamazliktan gelmis. En

> sevdigi müzikler varmis.

>

> Babasi biraz sonra eve gitmis. Ilaç alip gelecekmis. Gitmis gelmemis.

> Selmanin hemen aklina anneannesiyle babaannesinin söyledikleri

>gelmis.

> Annesi zaten cocuklarin yaramazligi yüzünden ölmüstü ya. Selma çok

>korkmus

> eve çikmis. Babasini aramis. Odaya girince bi bakmis, babasi biseyler

> yapiyor. Selma çok korkmus. Babasi Selmaya git der gibi isaretler yapmis.

> Selma gitmemis. Babasi yerde uyumaya baslayinca uyandirmaya çalismis.

> Uyandiramayinca aglamaya baslayip komsulari çagirmis.

>

> Sonra ev kalabalik olmus. Selma kimseye söyleyememis ama çok

> üzülmüs.. babasi git dedigi halde gitmemis. Yine babasinin sözünü

> dinlememis. Eger gitseydi, müzigin sesini açip babasinin basini

> agritmasaydi babasi ölmeyecekti. Selma'nin yüzünden öldü.

>

> Sonra akrabalar çocuklari paylasmislar. Selma ablalarindan ayrilmak

> istememis. Küçük kardesini de çok seviyormus. Halasi yanina gelip"

> kizim sen artik benim kizimsin bizimle yasayacaksin" demis

>

> Selma çok mutlu olmus. Öyle mutlu olmus ki, halasini çok seviyormus,

> istedigi zaman kardeslerime götürüler diye düsünmüs..

>

> Halasinin evine gidince artik bunlar benim yeni anne babam demis

> kendi kendine. Ama birden korkmaya baslamis. "Annemle babami ben

öldürdüm.

> Yaramazlik yaptim sözlerini dinlemedim. Yeni annemi babami çok

> seviyorum. Ya onlara da bisey olursa ben ne yaparim.?"

>

> Sonra aklina bisey gelmis. Gece yatmadan önce yataginin basucuna

>oturup dua

> etmeye baslams.

>

> "Allahim .. ben çok yaramaz bir kizim. Annem babam benim yüzümden

> öldü. Halamlar çok iyi insanlar. Ne olur benim yüzümden onlari da

> yanina alma. Eger onlari da alirsan ben kimin yaninda kalirim? Ne

> olur Allahim bana yardim et. Hiç konusmamam için bana yardim et. Ne

> zaman gürültü yapip söz dinlemesem annem babam ölüyor. Hep susmam

> için bana yardim et Allahim. Ne söylerlerse yapacagim, onlar

> söylemeden hiç bisey yapmayacagim... ne olur onlari benden alma!.."

>

> O günden sonra Selma hiç konusmamis. Gülmemis. Eger gülersem evde

> gürültü olur, baslari agriyip ölürler diye korkmus. Hep susmus..

>

> Hikayesi bitince Selma gözlerimin içine bakti ve ekledi;

>

> "Biliyormusun? Hala her gece dua ediyorum. Allahim nolur

>konusmayayim.,

> konusmamam için bana yardim et! Diye. Bazen çok mutlu oluyorum. O

>zaman çok

> korkuyorum sevinçten çiglik atarim da gürültü olur, annem ölür diye"

>

> O küçük bedeniyle ne kadar büyük bir görev üstlenmisti.

>

> Kaçimiz en konuskan, en geveze çagimizda kendimizi susturmayi

>basarabiliriz

> ki?

>

> Kaçimiz bir dondurma alindiginda bile sevinç çigliklari

> atabilecekken, bu yogun duyguyu bastirip susmaya devam edebiliriz ki ?

>

> Kaçimiz?

>

> Bu kadar sevilmek... bu kadar deger verilmek...

>

>

> Psikolog / Psikoterapist

> Mehtap Kayaoglu

> Öpücük kutusu adli kitabindan

1 Comment:

Adsız said...

kaçımız diye bir soru yanlış olur bence... böyle bir fedakarlığı ancak çocuk yüreği yapabilir. Kendini bilen Hiç bir Allah'ın kulu böyle bi özveri de bulunmaz... işte o kadar:S